Günümüz koşullarında nüfus ve gıda ihtiyacının her geçen gün artması tarım arazilerinin önemini bir kez daha ortaya koymaktadır. Birleşmiş milletler raporuna göre her yıl 12 milyon hektar alan kaybolmaktadır.
Dünya’da yaşamın devam etmesi için gerekli olan ve tekrar geri dönüşümü olmayan tarım ve orman arazilerinin her geçen yıl azalması ekolojik dengenin bozulmasına bu durumda iklim değişikliğini, kuraklığı doğal afetleri daha da tetiklemektedir. Son yıllarda iklime bağlı olarak doğal afetler daha sık yaşanmakta , bir çok üründe alışılmış hasat dönemlerinde değişiklikler görülmektedir.
Bazı ürünlerde hasat daha erken başlarken bazılarında bir aya
yaklaşan gecikmeler, yağış rejiminde ciddi değişiklikler ,uzun süre yağış
olmadığı için kuraklıklar, şiddetli yağış nedeniyle meydana gelen seller
ürünlere ciddi zararlar vermekte, don, dolu, fırtına, hortum gibi doğal afetler
daha sık yaşanmaktadır. Kuşadası bölgesinde mandalina da dondan dolayı yaşanan
rekolte düşüklüğü, bölgemizde de Nalbantlar, Pamukçular, Akçakaya, Bağarası, Bağ.Yeniköy
,Kisir, Sayrakçı mahallelerimizde görülen afet sonrasında pamuk tarlalarının
sular altında kalması ve o bölgedeki birçok üreticide Tarsim sigortasının bulunmamasından dolayı
oluşan mağduriyetler unutulmamalıdır ki bu yıl için gerekli tedbirler
alınabilsin . Tarım sigortaları devlet
destekli ve sigorta yaptıran çiftçinin ödeyeceği primin en az yüzde 50’sini
devlet ödeme imkanı sunmaktadır . Bazı teminatlarda bu oran daha da fazladır. Örneğin
Kuraklıkta primin yüzde 60’ı,don
felaketi için primin yüzde 67’si devlet tarafından karşılanmaktadır. Bitkisel
üretimde sigorta konusunun durumu iyi gözükse de hayvancılık için aynı şeyi
söyleyememekteyiz özellikle küçük ölçekli işletmelerde süt fiyatlarının azlığı,
yem fiyatlarının her geçen gün artması üreticiyi sigortadan kaçındırmaktadır.
İleride oluşabilecek riski karşılayabilmek ve zarardan etkilenmemek için tarım
sigortasını ihmal etmememiz gerekmektedir.
SÖKE ZİRAAT ODASI BAŞKANI
M.KEMAL KOCABAŞ