Bilindiği üzere 2019 yılına kadar canlı hayvan ithalatında gümrük vergisi % 135’ten % 26’ya düşürüldü. Kırmızı ette % 100-225 arası olan gümrük vergisi %40’a düşürüldü 500 bin ton büyükbaş 475 bin ton küçükbaş 95bin ton kırmızı et ithalat miktarına izin verildi . Aynı şekilde Buğday, Arpa ve Mısır’da da gümrük vergilerinde düşürme kararları alındı. Geçtiğimiz yıl yapılan ithalat bu açıklanan miktarların çok altında bulunmaktadır .Eğer açıklanan rakamlar kadar ithalat yapılırsa Türkiye ithalat  miktarı  tarihin en yüksek seviyesine gelecektir. Bu durum dolaylı olarak yabancı üreticiye yarayacaktır. Daha önce olduğu gibi geçici çözüm olarak ithalatın yapıldığı düşünülmektedir .Geçmişteki ithalat durumunda bile yem masraflarıyla ve istediği fiyata hayvanını satamayan dışarıdan gelen ürünle rekabete giremeyen üreticiyi bu karar daha da kötü duruma getirmesi söz konusudur . 2003 yılından bu yana verilen desteklemeler 90 milyar lira, tüm gıda ürünlerinde yapılan ithalat 171 milyar lira olmuştur yapılan harcama ithalata değil desteklemelere yapılabilse ithalata gerek kalmayacağı gözükmektedir. Enflasyonu ve fiyatları dengelemek ithalatla değil yem maliyetini düşürerek, boş mera alanlarını değerlendirip üretimi arttıracak adımların atılmasıyla olacak bir durumdur. Bu karardan vazgeçilmediği sürece daha 15 yıl öncesine kadar pamuk üretiminde kendine yetebilen konumda olan ülkemizin gümrük vergisi düşüklüğü, desteklemelerin yetersizliği, satış fiyatlarının istenilen seviyede olmaması  gibi nedenlerle üreticinin de vazgeçmesine başka alternatif ürünlere yönelmesine neden olmuş ve geri dönülmesi imkansız olan bir sürece sokup Çin’den sonra en büyük ithalat yapan ülke konumuna getirmiştir. Aynı tehlike bu karar ile hayvancılığı da beklemektedir.