Hızlı başlayan pamuk hasat döneminin sonuna yaklaştık. Bu
yıl geçen yıla oranla rekolte kayıplarının olduğunu görmekteyiz. Pamuğunu
toplayan üreticimizin henüz tarlada işi bitmedi. Hasat sonu arazide kalan pamuk
çalıları gelecek sezon ve sürdürülebilir bir tarım için büyük önem arz
etmektedir.
Söke ovası, deniz dolgusu olup alüvyal topraklardan oluşmuş
bir delta ovasıdır. Genel itibariyle tınlı bir bünyeye sahip olan
topraklarımızda Akdeniz ikliminin de etkisiyle kimyasal ayrışma hızlı
gerçekleşmektedir. Topraklarımızda bu gibi sebeplerden dolayı organik madde
miktarımız oldukça düşüktür ( %1,5’tan az), (istenen %3-6). Bölgemizde bu
sebeple bakanlık tarafından yürütülen ÇATAK projelerinde organik madde
miktarını arttırmaya yönelik çiftlik gübresi attırılmaktadır. Bitkilerin
sağlıklı bir şekilde büyüyüp gelişebilmesi ve optimum verimi verebilmesi için
topraktaki organik madde son derece önemlidir. Organik madde yani humus toprağı
öncelikle fiziksel olarak uygun hale getirmektedir. Toprağın gözenekli yapısında
iyileştirme yaparak uygun zamanda tava gelmesini sağlamaktadır. Yine organik
madde, toprağın daha iyi agregatlaşmasını sağladığı için yağış sonrası kaymak
tabakasının oluşumunu azaltmaktadır. Fiziki durumu düzgün olan topraklarda
bitki kökleri daha rahat su, hava ve besin elementlerine erişebilmektedir.
Bağlayıcı özelliğinden dolayı erozyonla mücadelede de organik maddenin önemi
büyüktür.
Reaksiyon olarak topraklarımız alkali özellik
göstermektedir. Özellikle topraktaki sodyum iyonlarının fazlalığı yüksek pH
değerlerine sebep olarak bitki gelişimini yavaşlatmaktadır. Organik madde,
fiziko-kimyasal özelliklerinden dolayı toprakta bulunan bu sodyum iyonlarını
adsorbe edip yüksek pH değerlerini düşürmede büyük rol oynamaktadır. Yine
benzer şekilde bakanlık tarafından uygulanan ÇATAK projelerinde de topraklarda
pH değerlerini düşürme amaçlı üreticilere kükürt içerikli jips
kullandırılmaktadır.
Toprak canlı bir materyaldir. Canlılığını ise içeresinde
barındırdığı makro ve mikro canlılar ile bitkiler oluşturmaktadır. Özellikle
mikrobiyal canlılar (bakteri, mantar vb.) bitki besin elementlerini bitkilerin
alabileceği forma dönüştürmede büyük role sahiplerdir. Bu mikrobiyal canlıların
beslenip fayda sağlayabilmesi için de ortamda organik maddenin bulunması zorunludur.
Örneğin toprakta bulunan azotobakterler bitki için yarayışsız formda olan azotu
yarayışla forma çevirerek bitki beslenmesinde önemli bir yere sahiptir. Yine
topraktaki birçok bakteri ve mantarlar organik maddeyi ayrıştırarak bitki için
kullanılabilir makro ve mikro yarayışlı formda besin elementlerini meydana
getirirler. Tarım topraklarında istenen bu mikrobiyal aktivite için de organik
madde olmazsa olmazlardandır.
Pamuk tarımında çok fazla gübre kullanılmaktadır. Özellikle
son bu yıl gübre fiyatlarındaki artışları da düşündüğümüz de ciddi bir maliyet
kalemi olmuştur. Hasat sonrası kalan pamuk çalısında, bilimsel çalışmalara göre
bitkinin aldığı azotun %48’inin, fosforun %40’ının ve potasyumun %74’ünün
kaldığı bilinmektedir. Yani atılan gübrenin neredeyse yarısı bitkinin vejatatif
kısmında kalmaktadır. Bu denli bitki besin elementiyle zengin pamuk çalısının
uygun ekipmanlarla parçalanıp toprağa karıştırılması bir sonraki sezon için
büyük fayda sağlayacaktır. Bu sayede toprağın ve dolayısıyla bitkinin ihtiyaç
duyduğu besin elementi açığı azalarak daha az gübreleme yeterli gelecektir. Az
gübreleme ile beraber de üreticinin gübre maliyeti düşecek, çevre ve yeraltı
suları daha az kirlenecektir. Toprak mikrobiyal dengesi korunacağı için bitki
köklerine zarar vererek çimlenme sonrası solgunluğa sebep olan Verticillium vb. toprak kökenli
patojenler de baskılanmış olacaktır. Pamuk saplarını parçalayarak toprağa
tekrar geri kazandırmanın hastalık ve zararlıları baskılayabileceği bilimsel
çalışmalarda da belirtilmektedir.
Bizim başka toprağımız yok. O yüzden mevcut topraklarımızı
doğaya saygılı ve bilinçli bir şekilde kullanmak zorundayız. Bilinçli bir
şekilde yapılmayan tarım, toprakları ve çevreyi geri dönüşü olmayacak bir
şekilde bozacaktır. Sadece kimyasal gübre kullanarak aşırı şekilde yapılan
bilinçsiz gübreleme hem toprakları yoracak hem de hastalık ve zararlıların
artışına sebep olacaktır. Bununla birlikte ilaç ve gübre kullanım
miktar-maliyetleri artarken rekolte kayıpları kaçınılmaz olacaktır.
M. Kemal KOCABAŞ
Yön. Kur. Bşk.